Kripto para piyasasında, kısa vadeli dalgalanmalar genellikle yatırımcıların yargısını etkiler. Ancak, eğer ufkumuzu genişletir ve arkasındaki mantığı derinlemesine incelersek, bazı projelerin finansal manzarayı sessizce değiştirdiğini göreceğiz.
Dikkat çekici bir örnek, bir projenin finansal girişimi yeniden yapılandırmaya çalışmasıdır. Bu yenilikçi girişimin özü, kurumsal seviyedeki gelir ürünlerini token formuna dönüştürmekte yatar; bu sayede sıradan yatırımcılar doğrudan blok zincirinde uyumlu getiriler elde edebilirler. Geleneksel fon yöneticileri için bu, varlıkların doğal bir haritalanmasıdır; ancak şifreleme kullanıcıları için bu, eşi benzeri görülmemiş bir "getiri girişi" yaratmaktadır.
Bu projenin benzersizliği sadece gelir kanalları sorununu çözmekle kalmıyor, daha da önemlisi "yasal geçerlilik" sorununu çözmesidir. Bilindiği gibi, BlackRock, Franklin Templeton gibi önde gelen finansal kurumlar, istikrarlı bir yapıya sahip olmayan ekiplerle kolayca iş birliği yapmazlar. Bu kurumların güvenini kazanabilmek, projenin tasarım aşamasında varlık güvenliği, uyumluluk ve zincirler arası güvenlik gibi kilit faktörleri dikkate almasıyla mümkün olmuştur.
Şu anda, bu projenin token fiyatı önemsiz görünebilir, ancak bu aslında piyasanın onun değerine olan "gecikmeli fiyatlandırmasını" yansıtmaktadır. Gelir stratejisi yavaş yavaş uygulanmaya başladıkça, piyasa onun Bitcoin ekosistemindeki konumunu yeniden değerlendirecektir.
Yıl sonu fiyatlarının önemli bir artış gösterebileceği görüşleri bulunsa da, bunu mantıklı bir şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Bunu "gerçek getiriler + blok zinciri tokenları" çerçevesinde düşündüğümüzde, bu artış pazarın değerine dair makul bir düzeltmesini yansıtıyor olabilir. Uzun vadede, bu proje önümüzdeki birkaç yıl içinde en iyi maliyet-performans oranına sahip "finansal getiri biletleri"nden biri haline gelebilir.
Bu projenin gelişimi şunu kanıtlıyor: Gerçek değer, kısa vadeli fiyat dalgalanmalarında değil, uzun vadeli yapısal algı farklılıklarında yatmaktadır. Şifreleme varlıkları alanında, projelerin temel değerini ve uzun vadeli gelişim potansiyelini derinlemesine anlamak, kısa vadeli fiyat dalgalanmalarını takip etmekten daha önemlidir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
9 Likes
Reward
9
4
Repost
Share
Comment
0/400
LayerZeroHero
· 08-16 21:42
Teknik yapı hala ana akım kuruluşların doğrulamasında en güvenilir.
Kripto para piyasasında, kısa vadeli dalgalanmalar genellikle yatırımcıların yargısını etkiler. Ancak, eğer ufkumuzu genişletir ve arkasındaki mantığı derinlemesine incelersek, bazı projelerin finansal manzarayı sessizce değiştirdiğini göreceğiz.
Dikkat çekici bir örnek, bir projenin finansal girişimi yeniden yapılandırmaya çalışmasıdır. Bu yenilikçi girişimin özü, kurumsal seviyedeki gelir ürünlerini token formuna dönüştürmekte yatar; bu sayede sıradan yatırımcılar doğrudan blok zincirinde uyumlu getiriler elde edebilirler. Geleneksel fon yöneticileri için bu, varlıkların doğal bir haritalanmasıdır; ancak şifreleme kullanıcıları için bu, eşi benzeri görülmemiş bir "getiri girişi" yaratmaktadır.
Bu projenin benzersizliği sadece gelir kanalları sorununu çözmekle kalmıyor, daha da önemlisi "yasal geçerlilik" sorununu çözmesidir. Bilindiği gibi, BlackRock, Franklin Templeton gibi önde gelen finansal kurumlar, istikrarlı bir yapıya sahip olmayan ekiplerle kolayca iş birliği yapmazlar. Bu kurumların güvenini kazanabilmek, projenin tasarım aşamasında varlık güvenliği, uyumluluk ve zincirler arası güvenlik gibi kilit faktörleri dikkate almasıyla mümkün olmuştur.
Şu anda, bu projenin token fiyatı önemsiz görünebilir, ancak bu aslında piyasanın onun değerine olan "gecikmeli fiyatlandırmasını" yansıtmaktadır. Gelir stratejisi yavaş yavaş uygulanmaya başladıkça, piyasa onun Bitcoin ekosistemindeki konumunu yeniden değerlendirecektir.
Yıl sonu fiyatlarının önemli bir artış gösterebileceği görüşleri bulunsa da, bunu mantıklı bir şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Bunu "gerçek getiriler + blok zinciri tokenları" çerçevesinde düşündüğümüzde, bu artış pazarın değerine dair makul bir düzeltmesini yansıtıyor olabilir. Uzun vadede, bu proje önümüzdeki birkaç yıl içinde en iyi maliyet-performans oranına sahip "finansal getiri biletleri"nden biri haline gelebilir.
Bu projenin gelişimi şunu kanıtlıyor: Gerçek değer, kısa vadeli fiyat dalgalanmalarında değil, uzun vadeli yapısal algı farklılıklarında yatmaktadır. Şifreleme varlıkları alanında, projelerin temel değerini ve uzun vadeli gelişim potansiyelini derinlemesine anlamak, kısa vadeli fiyat dalgalanmalarını takip etmekten daha önemlidir.